DOKTOR DOKTOR KALKSANA… – HASAN BALCI

“Komün Gücü Sahtekarlığı” ifşalarıma bir görüş de devrimci arkadaşım, Sokağın Sesi internet gazetesi yönetmeni Hasan Balcı’dan geldi.

DOKTOR DOKTOR KALKSANA…

Doktor Hikmet Kıvılcımlı’yı 11 Ekim 1971’de kaybetmiştik. Ölümünün 54. yılında Kuzey yıldızımız, ustamız, önderimiz Doktor Hikmet Kıvılcımlı’yı özlem ve saygıyla anıyorum.

Doktor Ölümünün ardından büyük bir Külliyatı yoldaşlarına miras olarak bıraktı. Doktor, Türkiye Sosyalist hareketinin önemli ideologlarından biriydi. Kendi tarafından yazılmış yüzlerce eser, binlerce makale ve notları ile Hollanda arşivi dev bir külliyatı oluşturuyor.

Doktor özellikle hapishane dönemini üreterek geçirmiş yol arkadaşlarımızdan, önderlerimizden biridir. Onun birçok eseri akademik düzeyde eser olup Üniversitelerde ders olarak okutulabilecek hatta kürsü olabilecek nitelikte eserlerdir. Örneğin Tarih tezi,”Tarih Devrim, Sosyalizm”. Doktorun eserlerini burada ayrıntısıyla yazmak onlar üzerinden bir tartışma başlatmak için herhalde onlarca sayfa yazmam gerekir. Bunun yerine Doktor almanağı sayılabilecek bir eser öneriminde bulunmak istiyorum. Sevgili Dostum Ahmet Kale Doktor ’un birçok eserini basmış, bununla birlikte bir Doktor almanağını da kaleme almıştı. Çalışmanın adı “Kıvılcımlı Külliyatı”dır. Kitap 2014 yılında Bilim ve Gelecek yayınlarından yayımlanmıştı.

Bu girizgâhı yaptıktan sonra Doktor üzerinden hiç de hoş olmayan hatta dezenformasyon sayılabilecek bir tartışmayı Ahmet Kale’nin internet sayfasında görmüştüm. Konuyla ilgili bir değerlendirme yazısı yazan Değerli hocamız Güney Çeğin’in dediği gibi, Kıvılcımlı’nın mirasına dönük bir tartışmazlığın tartışması vardı. Güney Çeğin’in konuyla alakalı makalesi, Ahmet Kale’nin internet sayfasından okunabilir.

Ortada büyük bir sahtekârlık, Kıvılcımlı bezirganlığı varken Doktor’un mirasını sahiplenenlerin bu duruma sessiz kalmaları hakikaten endişe verici bir durum. Doktor Hikmet Kıvılcımlı’ya büyük bir saygı besleyen bu ülkenin Komünistlerinden biri olarak bu olaya sessiz kalmak istemedim ve bu konuyla alakalı okurlarla bu makaleyi paylaşmak istiyorum.

Bir iki satır Ahmet Kale’den bahsetmezsem ayıp ederim, o yüzden fazla değil iki satır Ahmet Kale’den söz etmek istiyorum. Büyük zorluklarla Doktorun eserlerini yayımladı ve bunların okurlarla buluşmasını sağladı. Yaptığımız ikinci önemli iş; Doktorun mezarının yeniden imar edilmesiydi. Mezarın yapılmasında Ahmet Kale’nin başını etini yiyenlerden biriydim ve Ahmet’in öncülüğünde Doktor’un mezarını yeniden ihya ederken iki parsel aşağıda bulunan Sınıf sendikacılığının önder isimlerinden olan devrimci sendikacı yalınayak İsmet, İsmet Demir’i de unutmadık. Doktor’un kitabesinde bulunan ve Marks’tan Doktor’un aldığı “İnsanım insana dair hiçbir şey bana yabancı olamaz” vecizesini de koruduk.

Doktor bu vecizedeki gibi bir insan, önderdi.

Bunu anlamak için Doktor‘un Eyüp Sultan konuşmasına bakmanızı öneriyorum.

Uzun yazılar okunmuyor!

Ama Mesele Doktor olunca onu anlatmakta ancak uzun soluklu yazılarla olmak zorunda. Bunun için kusura bakmayın.

Evet ortada ilginç bir tartışma var. Birden aklıma Erdal Öz’ün Sanki Deniz Gezmiş’in ağzından yazılmış gibi kötü bir tartışma aklıma geldi. Sonrasında Erdal Öz özür dilemişti.

Doktor ne yazmışsa elimize ne geçmişse bu eserleri, makaleleri altını çizerek okumuş, Okuduklarımdan, Doktordan biriktirdiklerimi de zaman zaman dergilerde yazmış bir insanım. Doktorun hapishanede yazdıklarını hapishanelerde okudum ve tartıştım.

Doktor’un Türkiye Sosyalist hareketi hatta kendi yoldaşları tarafından da doğru anlaşılmadığı kanaatindeyim. Dolayısıyla herkesin kendine özgün bir Doktoru oldu ve herkes kendi Doktorunu konuşturdu. Külliyatı, fikirleri ortada olduğu halde Doktora her türlü iz ve yaftalar yapıştırılıp duruldu. Oysa Doktorun kendine özgün bir Determinizm anlayışı vardı. Maalesef bu doğru düzgün kavranılmadı.

Ahmet Kale’nin ortaya koyduğu şey çok önemli.

Kıvılcımlı’ya ait olmayan sözler, metinler hatta eserlerin sanki onunmuş gibi lanse edilmesi o metinler üzerinden bir politik hat, yol önerimler, çıkarımları Ustamıza büyük bir saygısızlıktır.

Ahmet Kale önemli bir iş yapıyor dedik. Onun iddiasına göre Kıvılcımlı’ya ait olduğu söylenen Komün Gücü ve Allah Peygamber isimli eserler aslında onun değilmiş. Ahmet Kale bu iddiasını bir yazı dizisiyle İnternet sayfasında belgeleriyle ortaya koymuştu. Ahmet’in burada kullandığı yöntem; Kişinin kendi yazdıklarıyla çelişkilerinin analizini yaparak bir sonuç ortaya koydu. Bunu açığa düşürmek önemli bir iştir.

Aynı şeyleri tekrar etmenin bir mânâsı olmadığından zaten konuyla alakalı olarak Ahmet Kale’nin sayfasından bu konuyla alakalı yazılar okunulduğunda durum görülecektir.

Bir insanın ardından, üstelik sadece coğrafyamız için değil dünya sosyalist hareketinin önemli önderlerinden Doktor Hikmet Kıvılcımlı’nın ardından yapılan bu saygısızlığı kınıyor, aziz hatırası önünde saygıyla duruyorum.

Hasan Balcı – Sokaginsesi Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni